GERİ
İLERİ

  Web Art Bilisim
DEĞERLİ ORMAN ÇALIŞANLARI
-

Çok değerli arkadaşlar yaşananları ve yapılan uygulamaları bir gözden geçirirsek.

 

31/12/2004-01/03/2009 tarihleri arası sendikaların yetki mücadelesi sürerken, işçiler mağdur olmasın diye Konfederasyonlarca belirlenen Çerçeve Protokolüne göre belirlenen ücret zamları uygulanmıştır. Fakat hangi sendikanın yetki alacağını bilmeyen işçilerin bir kısmı Öz Orman-iş Sendikasına bir kısmı da 8 bin civarında işçi arkadaşlarımızda Türkiye Orman İşçileri Sendikasın da kalmışlardır. Mahkeme Kararı ile yetkiyi Öz Orman-iş Sendikası almıştır. 21 günde 02.03.2009 tarihinde Toplu İş Sözleşmesini imzalamıştır.

 

Türkiye Orman İşçileri Sendikası olarak bizler sendikamız üyesi olan işçilerimize derhal istifa edin ve yetkiyi alan sendikaya geçin dedik. Bizim üyelerimizde bu sendikaya geçmelerine rağmen 1 aylık süre geçmedi Öz Orman İş Sendikasına üyeliğiniz kesinleşmedi diyerek yaklaşık 8 bin işçiye Öz Orman-iş Sendikası Orman Bakanlığıyla anlaşarak T.İ.S den yararlandırmadılar ancak 51 yevmiyeyi 2 şahitle bağışlarsanız o zaman yararlanırsınız denildi. Oysa T.İ.S.’ne yetkisi verilmeden önce sendikalar arasında ihtilaf olan işyerlerine de işçiler mağdur olmasın diye çerçeve protokolü imzalandı bu protokolü TÜRK-İŞ imzaladı ve Hak-iş daha sonra imzaladı. Orman ve Su işleri Bakanlığı’da Çerçeve Protokolü uygulaya bilmek için Maliye ve Tühis’ten görüş aldı ve uygulama emri maalesef taşrada uygulanmadı. Orman-iş Sendikası olarak bizler Öz Orman-iş Sendikasının kendi üyeleri olan bu insanlara uyguladığı çifte standarttan mağdur olanların haklarını aramak için Orman ve Su İşleri Bakanlığına Çerçeve Protokolünün uygulanması hakkında yazılar yazdık, hatta sitemizde de yayınladık ve davalar açarak yardımcı olmaya çalıştık.

 

İşçiler ücret fark alacakları ile ilgili davayı kazandı Yargıtay Onadı ama bu karara Orman Genel Müdürlüğü maddi hata gerekçesi ile itiraz etti. Orman Genel Müdürlüğünün bu itirazının da hiçbir maddi yararı yoktu. Çünkü işçi bağış yaptığında da, dava sonucunda da bu paralar yine Genel Müdürlükten çıkacak. Sırf karşı sendikayı güçlendirme adına yapıldı.

 

Bakanlık sendika olarak yazdığımız yazılara cevap vermediği gibi yapılan bu yanlışlıkları da düzeltme yoluna gitmedi. Talihsiz bir şekilde T.İ.S ne koydukları geçici 5. Maddeyi de işletemediler, komisyonlar kurulmadı ve hala yanlışlıklara devam edilmektedir.

 

Bizlerin dava açması en son yapacağımız iş idi onun için biraz geciktik, çünkü yaptıkları yanlıştan vazgeçerler diye düşündük. İşçilerin haklı talepleri ve ısrarlı baskıları sonucu davaları açmak zorunda kaldık. Ücret alacaklarıyla ilgili açtığımız davalarda da birçok zorluk gördük. Dava açan işçilerin davalarından vazgeçmeleri istendi, malum sendikanın avukatları işveren avukatları ile birlikte duruşmalara müdahil olarak girip kaybetmemiz için ellerinden gelenleri yaptılar.

 

Ama yinede başardık ilk kazanılan ve Yargıtay tarafından da Onanan 200 davadan sonra bir kere daha sendikamız avukatları aracılığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığına bir yazı daha yazıp davalarla hem işçiler hem de bakanlık daha fazla mağdur olmasın, işçilerin kararlarda görüldüğü üzere haklarının mahkemelerde uğraşmadan ödemelerini istedik. Ama maalesef yine olumlu bir adım atılmadı. İnternet sitemizde de orman işçilerinin dikkatine diyerek yazı yazarak sizlere duyurduk,

 

Burada ne mahkeme kararında nede bilirkişi raporunda borçlu olmamasına rağmen bilirkişi raporunda bazı dönemlerin alacak hesabında sıfır olarak göstermiş olduğu kararları bahane ederek davayı kazanan işçilerin bazılarından geriye para talep etmişlerdir.

 

Bu durumu dava açan ve açacak olan işçilere karşı baskı unsuru olarak kullanmışlardır.

 

Orman-iş Sendikasının yöneticilerinin bu kazanılan paralarının dağıtımında kendilerine samimi davranan yakın olan işçileri çeşitli yerlere geçici olarak görevlendirerek demokratik haklarını almak için dava açan bu insanlar devleti temsil eden işveren temsilcileri tarafından karşı sendikanın bu bölgelerdeki temsilcileri tarafından ispiyon edilerek bu arkadaşlar cezalandırılmışlardır.

 

Bizler sizlerin hakkını arayıp müracaat ettiğiniz sürece sonuna kadar arayacağımızdan emin olun. Düşünün bir kere bakanlık bünyesinde o sendikaya hala üyesiniz ama malum sendika bağış alamadığı işçilere üyesi olduğu halde niye ayrım yapar. Davaları kaybetmek için Öz Orman-iş Sendikası avukatları duruşmalara ne diye girer, hala teşvik primlerini, fazla mesaileri niçin ödetmezler. İşe yeni aldıkları işçilere ödüyorlar da niye yıllarını bu teşkilata vermiş işçilere ödenmesin diye savaş veriyorlar anlamak mümkün değil. Haklarını aramak için bir şekilde üye oldukları sendikayı aradıklarında o işçilere verilen cevaplar Bakanlık böyle takdir gördü denilmektedir. Dava açan tüm işçilerin tamamı Öz Orman-iş Sendikası üyesidir.

 

Bu arada karşı sendikanın tek savunması Orman-iş Sendikası kendi dönemlerindeki ücret düşüklüklerini niye zamanında düzeltmediler de şimdi dava açıyorlar diyerek Orman-iş Sendikasını suçlayarak işin kolayına kaçmaktadırlar.

 

Madem Orman-iş zamanında yapmadı siz niye bu üyelerinize sahip çıkıp haklarını arayacağınız yere engelde olmaya çalışıyorsunuz bunu da anlamak çok zor değil. Neden hala kuruluşunda taşra teşkilatının oluşumlarında ve hala kimliğini bulamamış Tarım Orman-iş, Birlik orman-iş ve Öz Orman-iş yarın ne olacağı da belli olmayan ve devamlı su alan bir sandal gibi siyasi destekle sarı sendikacılık örneği verdiğinizden zor değil anlamak.

 

En son olarak Orman Genel Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüklerine yazı yazarak İşçilerin olması gereken yevmiyeleri tespit edileceği Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) taraf işçi sendikası (Öz Orman-iş) ve Genel Müdürlük yetkililerinin komisyon çalışmaları sonucunda Konya Orman Bölge Müdürlüğü İşçi Sosyal İşler şefi (Mehmet KORKMAZ) ın yapmış olduğu yevmiye Tespit programı doğrultusunda komisyonca karar verilmesi halinde tüm işyerlerimizde işçilerin yevmiyesinin tespitine gidileceği bildirilmiştir. Biz şuna inanıyoruz ki bu girişimlerde daha evvelki girişimler gibi sorunu çözmeye yönelik değil, kişilerin demokratik hakkı olan dava açma haklarını engellemeye yönelik bir girişimdir.

 

Orman Genel Müdürlüğü İşçi Sosyal İşler Şefleri toplantısına katılan (isimleri bizde saklı) İSİ şeflerinin anlattıklarına göre dava açtıkları ve dava açanlara fırsat verdikleri için azarlayan Personel Daire Başkanı ve İşçi İşveren İlişkiler Şube Müdürünün girişimleri ile çözülmesi de çok zordur. Ancak devletin imkanlarını daha evvelde olduğu gibi kullanarak ( baskı yaparak, tayin ederek ) kısmen başarılı olabilirler. Veya kendi isteklerini kabul ettirmek için devleti zarara uğratma pahasına ekstra ücretler vererek engelleyebilirler. Her durumda siz işçi kardeşlerimiz Orman-iş Sendikası sayesinde yasal olan ödenmeyen bu haklarınıza kavuşacağınıza inanıyoruz.

 

Değerli arkadaşlar Türkiye Orman İşçileri Sendikası hiçbir zaman Devlete zarar vermeyi, kendi kuruluşumuz olan Orman ve Su İşleri Bakanlığını zora sokmayı aklından geçirmemiştir. Böyle bir davranışlara da kesinlikle müsaade etmemiz mümkün değildir. Yetkili olduğumuz dönemlerde de bu Ülke bizim bu Teşkilat bizim bunlar varsa biz varız diye düşünerek hareket ettik ama geçmişte temsil ettiğimiz ve şimdi de bize inanan sizlerin hakkını Yasal zeminlerde sonuna kadar aramaya devam edeceğimizi bilmenizi isteriz. Konularla ilgili gelişmeler paralelinde sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.

                                                                                                          Saygılarımızla,

                                                                                              Türkiye Orman İşçileri Sendikası


Web Art Bilisim

 
© 2006-2007, Orman-İş Sendikası